29 Mart 2012 Perşembe

SADAKAT SUYA SOYLENEN YALAN


Bugunlerde oyle cok aldatma - aldatilma hikayesi duyuyorum ki...Avaz avaz ' Yeni mi ogrendiniz arkadasim var boyle birsey, yok mu saniyordunuz !! ' diyesim geliyor. Ne oluyor kuzum yoksa Ademle Havva size yanlis bir masal mi anlattida siz oyle buyudunuz....

Ben ilk aldatildigimda 19lu yastaydim. Aman ne zor geldi aldatilmak..On senelerce atamadim icimden acisini.. Buyukbas hayvanlari muhurledikleri alev kizil demirin deride biraktigi iz gibiydi izi, sesi kulaklarimda patliyordu kor demirin ve golgemde bile goruyordum rengini yaramin ... O zamanlar sadakatsizligin varliginin bile farkinda degildim. Oyle ya evlenecektik biz pic pic cocuklarimiz falan olacakti .. Sadece nasil hissettigimin farkindaydim tabi birde gitmekle kalmak arasinda secim yapmak zorunda oldugumun.. Tanimadigim bu hissi yillarca gorduklerim, duyduklarim ve yasadiklarimla egittim artik cok iyi arkadasiz onunla.Simdi 30lu yastayim, aldatildiginda gelen o his var ya hani, uzaktan uzaktan gelir yuzune bir kan bahcesi oturur ,bogazina birden iki kirli el yapisir biri onun biri kotu kadinin eli... Yutkunamassin, anlayamassin, anlamlandiramassin,cikamassin isin icinden,hep bir cogalirsin ama tasamassin,olumu tadarsin askin icinde .. Iste o his yok bende artik yerini yeni vurulan anestezi siringasi hafifligine birakti. Oyle rahatim ve oyle genis anlamlandiriyorumki sadakatsizligi...

Aldatmanin bir durum oldugunu ve bu durumu kabul etmenin yada etmemenin kendi secimimiz oldugunu biliyorum artik .Olmus bitmis bir durumu degil ama o duruma karsi hissettiklerimizi degistirebilecegimizin farkindayim.

Zihnimize ne kadar soz gecirirsek hislerimizin yarasiz beresiz kurtulma oraninin o kadar yuksek oldugunu goruyorum mesela..

Kimseye etiketler vermemek gerektigini gun gun yasayarak ogreniyorum..

Babanizin bir arkadasinin degerli esi sevgili noktanokta Teyze, etegini duzelterek kosar adim sag koseden genc yelkenci cocuk pantolonunun fermuarini cekerek sol koseden ciktiginda, teyzelerin annelik ve eslik disinda islerinin oldugunu anliyorsunuz. O gunden sonra teyze kavrami gidiyor yerine insan kavrami geliyor... Insan degil mi iste diyorsunuz yargilamak yerine ... Sonra anliyorsunuz ki yok oyle ogretilmis sifatlarin gercekligi..

Kuaforunuzun yeni bebegi olmus bir gun yana yakila ofisinize geliyor telefonlar susmuyor ne olur Sevgi bosa beni yoksa kendimi oldurecegim... Dur bir dakika 2 aylik bebegin var belki gelip gecer bu firtinalar bekleyelim biraz diyorsunuz, davayi geciktirmek icin binbir takla atiyorsunuz, bebegin yerine kendinizi koyuyorsunuz ... Oyle ya yaziktir gunahtir ... Gun gecmiyor karsinizda yine o aglak adami buluyorsunuz ve sonunda bosuyorsunuz bu iki guzel insani....Anlamiyorsunuz ne bu acele... Akliniza da gelmiyor degil ne oluyor kuzum ne bu acele birisi mi var diye ... Yoktur oyle bir durum bu adam sizin anlayamayacaginiz kadar cok aci cekmektedir ve karisiyla bir gun daha gecirirse katil olacak haldedir...Peki o halde der bosarsiniz 2 aylik babayi.

Bir hafta sonra ofisinize en sevdiginiz eczaci noktanokta Abla gelir (Bu eczaci Abla kuaforun bebeginin ebesi ve kuaforun karisinin en yakin arkadasidir ayni zamanda) yana yakila . 'Ne olur bosa beni hic birsey istemiyorum yeter ki bosa...'.Hassiktir ne oluyor oglum ya tum mahalle bosaniyor kafasina girersiniz inceden ... Dur bir dakika en azindan nafaka alalim dersiniz ne yapacaktir bu guzel Abla tek basina cocukla oyle orta yerde.... Eczaci ablanin 11 yasindaki ogluna bosanmayi anlatirsiniz azar azar... Cocuk karsinizda aglar siz yutkunur, gozyaslarinizi evinize saklarsiniz. Sonunda tek celsede bu guzel ablayi da bosarsiniz. Pek serefli bu iki insanin yeni dogum yapmis bir kadinin hayatinin icine sicmis olduklarini ogrenirsiniz sonra .... Kelimeler az gelir yorumlayamazsiniz..Vay anasini Bostancinin mutevazi semt sakinleri dersiniz icinizden....

Sonra bir adam secersiniz kendinize; ogrenirsinizki bu guzel adam dun, guzel bir arkadasinizi bir guzel yemis...Sonra bir baska guzel adam secersiniz arkadasi da guzel gelir arasira gozunuze, sonra ilk guzel adam sirtini doner donmez arkadasini alirsiniz. Tabi tabi hep baskalari mi yapar sandiniz siz de yaparsiniz boyle seyler...

Armator muvekkillerinizin is gezilerinde yanlarinda getirdikleri genc kadinlari izlersiniz sonra ... Calistiginiz bir ofiste kucak kucaga durumlara sahit olur,pardon deyip kapilarini kapatirsiniz bazen. Muvekkil bir sirketin 70 yasindaki pek muhterem pek efendi pek mason genel mudurunun ofis tuvaletinde 19 yasindaki kizla is ustunde yakalanisini dinlersiniz detayiyla .... Koca parasi yedikleri icin peh peh gerilen aldatilmis kadinlarin platform egolarini gorursunuz sokaklarda.. Hepsinin kocalari cok asil adamlardir hic oyle les kadinlarla isleri yoktur o kadar yogun tempolari vardir ki bu adamlarin, kadin gorecek halleri bile yoktur. Sonra o adamlara rastlarsiniz bir yerlerde verseniz suracikta alacaklardir sizi ....

Tatile gidersiniz, iki evli ciftin karilarini odaya gonderdikten sonra ayni otelde baska oda tutup atesli bir sex yasadiklarini duyarsiniz....

Yani diyecegim o ki baylar bayanlar var boyle bir sey... Iliskinin boyutu ne olursa olsun karsinizdaki insani ailesine, statusune, maddi durumuna,ezikligine veya suzuklugune, yasina, tipine gore yargilamayin bir gun gelir o basina guzel sifatlar ekleyerek bahsettiginiz insanlar sizi de aldatir ...Sevdiklerinizi de aldatir.. Cunku aslinda onlar insandir.... Hicbirisi sahsiyetlerinden ve ruhlarindan ote degildir.

Siz yeterki kendiniz icin dogru olan yolu secin ve hislerinizi o dogrultuda yonlendirin.Kalmayi sectiyseniz arkasinda durun ve oyle hissedin yok eger gidiyorsaniz o boktan aldatilma hissinide arkanizda birakarak gidin... Gittiginiz yer her neresi olursa olsun mutlu olmak icin gidin ve mutlu oldugunuz icin kalin..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder